İspanya'nın La Mancha bölgesinde yaşayan yaşlı bir asilzade, şövalye romanlarına olan tutkusuyla kendini "Don Kişot" olarak adlandırır ve bir gezgin şövalye olmaya karar verir. Eski bir zırh kuşanır, sıska atı Rosinante'yi seçer ve aşkını, hayali güzel Dulcinea del Toboso'ya adar. Yanına sadık ama saf köylü Sancho Panza’yı alarak maceralara atılır. Gerçeklikle hayal arasındaki çizgiyi kaybeden Don Kişot, dev sandığı yel değirmenlerine saldırarak ünlü macerasına başlar. Hikâye, idealizmin ve deliliğin sınırlarını sorgulayan, insan doğasına dair derin bir anlatıdır.